İçindekiler
İlk kez 1960 yılında Obsesif Kompulsif Bozukluk ile ilgili olarak yapılan klinik çalışmalar sırasında tıp literatürüne giren Ruminasyon, bireyin kafasındaki olumsuz düşünceleri bir döngü halinde zihinde canlandırılması olarak tanımlanmıştır. Bir başka deyişle aşırıya kaçan düşüncelerin zihinde tekraren dolaşması ve diğer zihinsel aktivitelere müdahale edilerek olumsuz düşüncelerin adeta bir sarmala dönüşmesidir.
Adını Latince kökenli olan ve geviş getiren hayvanların midesine verilen ‘’rumen’’ adından alan Ruminasyon, geviş getiren hayvanların sürekli tekrar eden hareketine atıf yapılarak ‘’Rumination’’ kelimesinden türetilmiştir. Beklenmedik anlarda zihni kullanarak bireyin olumsuz düşünceleri tekrar etmesini sağlayan bu hastalık, tedavi edilmediğinde iş ve sosyal yaşam kalitesini düşürerek kalıcı psikolojik sorunlara temel teşkil edebilir. Bu tür sorunlar yaşayan bireyler depresif bir ruh haline sahiptir ve zihninde sürekli olumsuz düşünceleri aktive eder.
Genellikle geçmişinde travma yaşamış olan kişilerde görülen ruminasyon hastalığının temelini asla unutulmayan kötü hatıralar oluşturur. Birey geçmişte yaşadıklarını her değerlendirdiğinde bu kötü hatıraları zihninde canlandırarak olumsuz bir ruh haline bürünür. Örneğin, bir kez asansörde kapalı kalan birey yaşadığı bu travmanın etkisiyle her asansöre bindiğinde yine kapalı kalacağını düşünerek zihnini bu düşünceyle yorar. Süreklilik arz etmesi halinde bu tür duygu bozukluğu sebebiyle yaşamının hep olumsuzluklarla dolu olduğuna inanır ve geleceğe dair kötümser fikirler geliştirir.
Kendi içlerinde geliştirdikleri kötümser düşünce yapısı sebebiyle sosyalleşmekten de kaçınarak içine kapanan birey, zamanla kendine olan güvenini ve saygısını kaybederek asosyal bir kişiliğe bürünür. Oldukça sıkıntılı bir durum olmasına rağmen uzman psikolog ve terapistler tarafından tedavi edilebilen bu hastalık, birçok farklı belirtiyle kendini gösterir.
Ruminasyon belirtileri incelendiğinde birey normal gibi görünen bazı davranışların arkasına saklanarak sürekli tekrar etme işlemini zihninde sürdürmeye devam eder. Örneğin, yemek yeme esnasında ağızdaki lokmanın dalgın bir şekilde uzun uzun çiğnenmesi ve bunun süreklilik arz eden bir döngüde tekrar etmesi hastalığın belirtileri arasında yer alır. Bunun dışında,
Ruminasyon ile ilgili olarak yapılan klinik araştırmalarda bu hastalığın alt yapısında, yargılayıcı ve müdahaleci anne tutumlarının izlerine rastlanmıştır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen ruminasyon bozukluğu, sorunlu evlilik yaşayanlar, geçim sıkıntısı çekenler, iş ve sosyal yaşamlarında sorun yaşayanlar, bir yakının kaybetme sebebiyle yas döneminde bulunanlarda görülür. Ayrıca, sürekli stres altında çalışanlar ve kronik bir hastalığı olan kişilerde de sıklıkla bu tür sorunlar görülmektedir.
Ruminasyon bozukluğu, bireyin kişisel yaşamını olumsuz etkilediği gibi iş, aile ve sosyal çevre ile olan ilişkilerini de kötü etkileyen bir rahatsızlıktır. Bu tür bir sorundan muzdarip olan bireylerin partnerleriyle ilişkilerinde tartışma ve kavgalı ortamlar sıklıkla yaşanır. Ruminasyon bozukluğu bulunan bireyin sürekli olumsuz düşüncelere zihninde yer vermesi ve yaşanan olaylar sebebiyle partnerini suçlama eğilimi göstermesi ilişkiyi sorunlu hale getirmektedir.
Bu tür sorunları olan bireyler, sıradan sorunları bile sürekli olarak kafalarında canlandırarak daha da büyümesine ve içinden çıkılamaz bir hale gelmesine neden olurlar. Kendileri hakkında söylenilen olumlu ya da olumsuz her laftan farklı anlamlar çıkarmaya eğilimli olmaları, zamanla yakın çevrelerini bile kaybetmelerine sebep olabilir. Genellikle kendi düşünceleri ile etraflarında bulunan kişilerin düşüncelerinin benzer olmadığını gördüklerinde aşırı tepkiler vererek kırıcı olabilirler.
Ruminasyon bozukluğu sebepleri arasında öne çıkan, daha önce yaşanmış kötü deneyimler ve ani travmalardır. Birey benzeri durumlarda soğukkanlılığını kaybederek kötü deneyimlerin yeniden yaşanacağı endişesi taşır. Örneğin, daha önce merdivenlerden düşmüş ise her merdivenden inişinde veya çıkışında yine düşeceği korkusunu birebir yaşar.
Ruminasyon bozukluğu geniş bir perspektiften bakıldığında birçok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlıklarda kendini gösterir.
Obsesyonel ruminasyon olarak da adlandırılan bu durum, bireyin bazı şeyleri sürekli olarak yanlış yaptığı duygusuna kapılması ve bunu takıntı haline dönüştürmesidir. Obsesif düşünce bozukluğuna sahip bireyler sürekli bir şeyi yanlış veya eksik yaptıkları duygusuna kapılırlar. Örneğin; evden veya iş yerinden çıkmadan önce bir şeyleri unuttukları hissiyle defalarca kontrol ederek bunu takıntı haline getirirler. Ruminatif düşünce yapısına sahip olan bireyler ise takıntı haline dönüştürdükleri şeylerin sonunda olumsuzluk yaşanacağı hissine kapılırlar. Örneğin, evden çıkarken anahtarını unuttuğu hissine kapılmışsa bu düşünceyi kafasında sürekli çevirerek eve giremeyeceğini ve dışarıda çaresiz bir şekilde kalacağını düşünür. Bu iki durum da bireyin ufak bir şey karşısında bile kolayca içsel çatışmalar yaşadığını gösteren bir ruh haline işarettir. Bu tür düşünce yapısına sahip olan bireyler gün içerisinde giydikleri kıyafetlerin bile takıntı yaparak, kendilerine şans veya uğursuzluk getireceğine inanırlar.
Psikolojik rahatsızlıklarla ilgili olarak yapılan klinik çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre ruminasyon farklı hastalıklarla bağlantılıdır. Depresyon ve benzeri rahatsızlıklardan mustarip olan bireylerde ruminasyon hali daha yoğun bir şekilde görülür. Bazı hallerde bu iki hastalığın birbirini tetikleyerek bireyin basit görünen sorunları daha da derinleştirmesi mümkündür. Depresyon hali genel anlamıyla zaten sıkıntılı ruh halini işaret eden bir durumdur. Aşırı ve takıntılı düşünme hali depresyonu daha da derinleştirerek bireyin içinden çıkamayacağı bir sorunlar yumağıyla boğuşmasına sebep olabilir.
Bu türden sorunların birbirini tetikleyerek ilerlemesi, bir süre sonra bireyin psikolojik olarak yıpranmasına yol açarak yaşamını alt üst edebilir. Profesyonel destek alınmadan bu tür bir sorunlarla bireysel olarak başa çıkmak mümkün olmayacağından dolayı, zaman geçirmeden uzman bir psikologdan randevu alınarak tedaviye başlanması tavsiye edilmektedir.
Tedavi edilmediği takdirde bireyin iş, aile ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen ruminasyon bozukluğu, ileri safhalarda büyük boyutlu sorunların yaşanmasına sebep olabilmektedir. Uzman psikolog veya terapistler tarafından kullanılan yöntemlerle ruminasyon bozukluğu tedavisi mümkün olup, tedavi sonrası birey günlük yaşamına sorunsuz bir şekilde devam edebilmektedir. Tedavi süreci öncesi hasta ile yapılan danışma seansı sırasında elde edilen bilgilerin analizi, tedavide izlenecek yolu belirler.
Tedavide hastayı tekrarlayan olumsuz düşüncelerden kurtarmak adına en yaygın olarak bilişsel davranışçı terapi tercih edilmektedir. Hastanın sağlıksız düşüncelerden adım adım kurtarılmasını sağlayan bu yöntemin yanı sıra hekimin tercihine göre duyarsızlaştırma ve maruz bırakma terapisi gibi yöntemler de uygulanabilmektedir. Tedavinin gidişatına bağlı olarak uzman hekim tarafından önerilen ve reçete edilen sakinleştirici veya antidepresan gibi ilaçlardan da yararlanılması mümkündür.
Beden ve ruh sağlığını tehdit eden diğer sağlık sorunları gibi ruminasyon hastalığının erken tanısı da oldukça önemlidir. Bu sebeple hastalığa bağlı belirtilerin görülmesi halinde mutlaka uzman bir psikologdan veya terapistten randevu alınarak tedaviye başlanması tavsiye edilmektedir. Buna imkanı olmayanlar hastalar için internet üzerinden online terapi seçeneği de hastanın bir an önce sağlıklı düşünceler edinmesine ve sorununu kalıcı olarak çözmesine katkı sağlamaktadır.
1- Ruminasyon Bozukluğu Kimlerde Görülür?
Ruminasyon bozukluğu çoğunlukla, travma sonrası stres bozukluğu yaşayanlar, obsesif kişiler, depresyon içerisinde bulunanlar, anksiyoz kişiler ve yeme bozuklukları bulunanlarda görülür.
2- Ruminasyon Davranışı Nedir?
Zihinsel geviş getirme olarak da adlandırılan ruminasyon, zihinde olumsuz düşüncelerin bir döngü şeklinde tekraren dolaşmasıdır. Zihinsel uğraş olarak da adlandırılan bu durum, psikolojide düşünce düzeyinde patolojiyi tanımlamak için kullanılır.
3- Ruminasyon Ne Kadar Sürer?
Birçok kişi farklı sebepler bağlı olarak bunalım yaşayabilir. Bu durum bazen kısa bir süre içerisinde hatta saatler içinde geçebilir. Ancak bazı kişilerde sorunun çözümü için haftalar veya aylar geçebilir.
4- Ruminasyon Kendiliğinden Geçer Mi?
Olumsuz düşüncelerin tekraren zihinde canlandırılması sebebiyle zihin bir sorunu çözdüğünde farklı bir soruna odaklanmaya başlar. Tedavi edilmediğinde yıllarca sürebilen bu rahatsızlık bireyin psikolojik olarak önemli sorunlar yaşamasına sebep olabilir.
5- Sürekli Olumsuz Düşünmek Nelere Sebep Olur?
Sürekli olumsuz düşünmek insanın psikolojik sağlığına zarar verecek birçok sorunun yaşanmasına sebep olabilir. Korku, depresyon, kaygı, stres, kararsızlık, tükenmişlik hissi, yalnızlık hissinin yanı sıra alkol ve madde bağımlılığı gibi sağlığa zarar verebilecek alışkanlıkların edinilmesi olasıdır.
PSİKOLOG
Konuyla ilgili olarak uzmanımızla görüşerek online terepi sağlayabilirsiniz
PSIKOLOG
Konuyla ilgili olarak uzmanımızla görüşerek online terepi sağlayabilirsiniz
PSİKOLOG
Konuyla ilgili olarak uzmanımızla görüşerek online terepi sağlayabilirsiniz
PSİKOLOG
Konuyla ilgili olarak uzmanımızla görüşerek online terepi sağlayabilirsiniz