İçindekiler
Bir çeşit anksiyete bozukluğu olan panik atak, aniden ve belirli aralıklarla panik ve / veya korku hissinin kişiyi etkisi altına alması olarak tanımlanabilir. Endişeye bağlı ortaya çıkan panik hali herkes tarafından yaşanabilen bir durumdur ve stres karşısında ortaya çıkan son derece sağlıklı bir tepkidir. Ancak panik atak rahatsızlığına sahip kişilerde endişe, panik ve korku hisleri belirli aralıklarla düzenli olarak ortaya çıkar ve genellikle net bir sebebi olmadan yaşanır.
Ayrıca, bu rahatsızlığa sahip kişilerde panik atak ile ilişkili olarak panik bozukluğu da görülebilir. Beklenmedik durumlarda kendini gösteren ve tekrarlayan panik atakların sonucunda kişide kalıcı bir kaygı ve panik hali oluşabilir. Bu atakların tekrarlanmasından duyulan tedirginlik ve bu atakların gerçekleştiği esnada ortaya çıkan semptomlardan dolayı zarar görme kaygısı kişinin tüm yaşamını etkileyecek hale gelebilir. Zarar görme endişesi duyan kişi günlük hayatın gerekliliklerine uyum sağlamakta da büyük ölçüde zorluk çeker.
Birçok farklı psikolojik sorunda olduğu gibi panik atak durumunda da farklı nedenler vardır. Bununla birlikte panik atağın geçmişten gelen travmatik bir olaya ya da beyindeki nörotransmitter dengesizliğe bağlı olduğu düşünülür.
Yukarıda sayılan semptomların en az 4 tanesinin aynı anda gözlemlendiği panik atak hali genellikle 5 ile 20 dakika arasında sürse de bunun bir saati bulduğu vakalar da mevcuttur.
Panik atak anında adrenalin artışı ile birlikte ilk olarak nefes alışta düzensizleşme fark edilir. Bu da kandaki karbondioksit ve oksijen dengesinin bozulmasına neden olur. Yaşanan bu dengesizlik sonucunda da kalbin hızla çarpması, vücutta karıncalanma, göğüs sıkışması gibi sonuçlar ortaya çıkar. Tüm bu belirtileri fark eden kişi korkuya kapılır ve nefesi daha da düzensiz hale gelir. Böylece atağın gerçekleşmesi kaçınılmaz hale gelir.
Panik atak anında kişinin bedenine çok fazla yönelmesi atağı daha çok tetikler. Bu durumu bir kez yaşayan kişi daha çok korkmaya ve yeni bir atak yaşamamak için hayatını kısıtlamaya başlar.
Ancak, panik atak korkutucu olmakla birlikte tehlikeli bir rahatsızlık değildir. Görülen semptomlar kişide kalıcı zararlara neden olmaz.
Panik atak sırasında uygulanabilecek teknikler:
Nefes alıp verişin düzensiz olmasına bağlı ilerleyen panik atağın yaşandığı anda nefes teknikleri uygulamak son derece faydalı olacaktır. Atağın başladığı anda yavaşça nefes almak ve alınan nefesi birkaç saniye tuttuktan sonra yavaş yavaş vermek nefesin düzenlenmesini sağlar. Bu döngünün en az 4 kez tekrarlanması gerekir. Ancak kişinin bunu yapacak kadar sakinleşemediği durumlarda bir kese kâğıdı ya da poşet hem ağzın hem de burnun içinde olacağı şekilde yerleştirilerek nefes alınabilir.
Bu süreçte bedeni sıkmamak, elleri kasmamak ve gözleri kapatmamak gerekir. Vücut rahat bir konuma getirilmeli mümkünse temiz hava alınmalıdır.
Panik atak tanısı da diğer psikolojik rahatsızlıkların tanısı gibi sadece bir uzman tarafından konulabilir. Bu tanıyı koymak için de öncelikle hastanın tıbbi geçmişi alınarak fiziksel muayenesi yapılır. Rahatsızlığın altında yatan fiziksel bir sorun olup olmadığını anlamak için laboratuvar testleri de istenebilir.
Teşhis aşamasında atakların sıklığı, atak esnasında semptomların hangilerinin görüldüğü de önemlidir. Kesin teşhis bu işlemler sonucu konulabilir ancak özel bir panik atak testi bulunmamaktadır.
Panik atak ya da panik bozukluğu yaşayan kişinin mutlaka bir uzmandan destek alması ve tanının bu uzman tarafından konulması gerekir. Doğru tanı konulduktan sonra panik atak tedavi edilebilir ve tamamen iyileşebilir bir rahatsızlıktır.
Ancak bir uzmandan destek alınmadığı süre panik bozukluğu tedavi edilmesi çok daha zor bir hale gelebilir. Panik atak tedavisi ihmal edildiğinde depresyon, hastalık hastası olma, yalnız kalamama gibi sorunlara da yol açabilir. Panik bozukluk kişinin ikili ilişkilerine de zarar verir ve günlük yaşamının akışını büyük ölçüde etkiler.
Panik atak tedavisinde ilaçlardan faydalanılabildiği gibi doğrudan bir terapi de uygulanabilir. Terapi seansları ile atak sırasında verilen tepkiler önlenebildiği gibi rahatsızlığın tamamen ortadan kalkması da mümkün olabilir. Ancak gerekli durumlarda terapinin yanı sıra antidepresanlar, seçici serotonin geri alım inhibitörleri de hastaya verilebilir.
Panik atak krizi beklenmedik bir anda ortaya çıkar. Bu kriz, yoğun bir sıkıntı ve korku nöbeti olarak özetlenebilir. Birden başlar ve giderek şiddetli hale gelir.
Birçok tetikleyici faktör vardır. Uyuşturucu kullanımı, kafein, sigara ve alkol bu nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca bazı ilaçları birden kesmek de panik atağı tetikleyebilir.
Panik atak her gün yaşanabileceği gibi haftada ya da ayda bir gibi daha uzun aralıklarla da yaşanabilir. Arada geçen süre hakkında net bir bilgi vermek mümkün değildir.
Her yaşta görülebilmekle birlikte genel olarak 20 ila 35 yaş arasında başladığı bilinir.
Toplumun yaklaşık olarak %3’lük diliminde görüldüğü bilinir.
Panik atak yaşandığı anda kişide kalıcı zararlara yol açmasa da tedavi edilmezse başka psikolojik sorunlara neden olabilir.
Panik atak fiziksel etkilere yol açabilir. Kaslarda gerilme, mide bozuklukları, tansiyonda ani değişimler, baş dönmesi, karıncalanma hissi atak sonrası yaşanabilecek durumlar arasındadır.
Panik atak tedavisinde kullanılan temel ilaçlar olan antidepresanların etkisi ikinci haftadan sonra görülmeye başlar. Tam etkinin görülmesi için de en az 2 ay kadar kullanmak gerekir.