İçindekiler
Serotonin nörotransmitter bir maddedir ve insan vücudunda çok kritik bir rolü vardır. Aynı zamanda mutluluk hormonu olarak bilinen bu madde, vücutta bir hormon olarak da görev almaktadır. En önemli görevlerinden biri, merkezi sinir sistemi ile vücuttaki sinir sistemi hücreleri arasında mesaj iletimidir. Bu hormon beyin ve bağırsaklarda sentezlenir. Bağırsak bölümünde üretilen mutluluk hormonu, tüm bedende kullanılacak olan hormonun %90’ını sağlar. Buna ek olarak, sindirim sistemini kaplayan hücrelerde de yer almaktadır.
Mutluluk hormonu, vücutta pek çok önemli psikolojik ve fizyolojik fonksiyonu yerine getirir. Sindirim ile iyileşme benzeri fizyolojik fonksiyonlara yardımcı olur. Psikolojik durumun düzenlenmesi açısından ise görevi oldukça önemlidir. Serotoninin diğer görevlerini de şu şekilde sıralayabiliriz;
Dengeli bir duygudurum seviyesi için serotoninin vücutta yeterli miktarda olması gerekir. Çünkü mutluluk ve kaygı gibi duygularla doğrudan bağlantılıdır. Normal düzeylerde mutluluk hormonuna sahip kişiler odaklı, duygusal açıdan dengeli, mutlu ve sakin bir ruh haline sahiptir. Bu kişilerde ani duygu durum değişimleri ya da psikolojik ataklar çoğunlukla görülmez.
Bağırsaklar, beden içerisinde serotoninin en çok üretildiği kısımdır. Bu hormon bağırsakların fonksiyonlarını kontrol ettiği gibi onları korumada da kritik bir role sahiptir. Bağırsaklarda fazla sentezlenmesi durumunda ise iştahı azaltıcı etkisi olabilir.
Serotonin oranı kemik sağlığı açısından oldukça değerlidir. Bağırsaklarda yeteri miktardan fazla üretilmesi halinde kemiklerde zayıflama olası bir sorundur. Bu durum osteoporoza ve kemik kırıklarına yol açabilmektedir.
Serotonin, sağlıklı bir uyku için olmazsa olmazdır. Buna hormonun REM uykusu denilen derin uykuya geçişte doğrudan rol oynaması yol açmaktadır. Uyku hormonu olan melatoninin sentezlenmesi için de bu hormonun vücutta normal düzeylerde olması şarttır.
Vücudun gereğinden fazla üretmesi halinde mide bulantısı ortaya çıkabilir.
Serotonin, trombositlerde de depolanmaktadır. Vücutta gerçekleşecek herhangi bir yaralanma durumunda bu hormon trombositler tarafından salgılanır. Böylece dışarı salgılanan hormon kan damarlarının daralmasına neden olur. Bu da kan akışını azaltmaktadır. Bunun neticesinde ise kan pıhtılaşır ve yara iyileşme gösterir.
Serotonin, cinsel arzu ve cinsel fonksiyon bakımından direkt etki sahibidir.
Serotoninin vücutta pek çok etkisi bulunmaktadır. Serotonin faydaları ise şu şekilde sıralanabilir;
Serotonin seviyelerinde düşüklüğün birçok sebebi olabilir. Sık görülen sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz;
Düşük serotonin seviyesinin kesin bir nedeni bulunmamaktadır. Fakat birtakım etkenler bu hormonun düşük düzeyde kalmasına sebep olabilmektedir. Aşağıdaki etkenlerin düşük mutluluk hormonu düzeyine sebebiyet verdiği düşünülmektedir;
Mutluluk hormonu açısından eksiklik yaşayan bireylerde pek çok ayırıcı semptom görülmektedir. Bu belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz;
Karbonhidrat İçeren Yiyecekler Tüketme Arzusu: Mutluluk hormonu miktarı eksik olan bireylerde şekerli atıştırmalıklar ve hamur işi gibi yağlı ve şekerli gıdaları tüketme isteği görülmektedir. Bu besinler bu hormonun vücuttaki oranı ile doğrudan ilişkilidir. Bu besinleri tüketmek hormonun oranını geçici olarak yükseltir. Bunun neticesinde birey kendini daha iyi hisseder. Fakat bu bir süre sonra yok olur ve birey eski depresif durumuna döner.
Ayrıca serotonin düzeyleri her düştüğünde bu tarz gıdalara başvurmak bir süre sonra bağımlılık oluşturur. Kişi üzgün olduğu her zaman bu gıdalar ile geçici haz yaşar ancak bir süre sonra eski haline döner. Bu önüne geçilmesi gereken kısır bir döngüdür.
Libidoda Değişim: Libido, mutluluk hormonu ile direkt olarak ilişkilidir. Serotonin eksikliği olan bir bireyde cinsel istek görülebilir. Fakat bu durum duygusal ilişki kurma becerisini negatif yönde etkilemektedir.
Uykusuzluk: Melatonin sentezi, mutluluk hormonu ile alakalıdır. Mutluluk hormonunun azalması halinde uyku problemleri meydana gelir.
Halsizlik ve Yorgunluk: Mutluluk hormonunun vücuttaki enerji üretimini de etkilemektedir. Bu hormonun düşük miktarda salgılanması kişide enerji düşüklüğüne yol açar. Kronik halsizliği olan pek çok bireyde yetersiz serotonin düzeyi görülmektedir. Ancak bu noksanlığın ortadan kaldırılması halinde gelişme görülmektedir.
Zihinsel Fonksiyonlarda Azalma: Zihinsel işlevler de mutluluk hormonu ile bir ilişkiye sahiptir. Bu hormonun düşük oranda salgılanması halinde zihinsel becerilerde gerileme görülür. Bu bağlamda hafıza önemli ölçüde etkilenir. Normal düzeyde olduğunda ise zihinsel yetenekler daha iyi bir hale gelir.
Sindirim Sorunları: Mutluluk hormonu, beyin ve sinir sistemi arasında kritik bir köprü görevine sahiptir. Bu hormon, %90 oranında bağırsaklarda sentezlenmektedir. Burada sentezlenen hormon beyne iletilmez. Bu sebeple de mutluluk hormonunun beyinde yeterli oranda sentezlenmesi gerekir. Bu hormonun azalması halinde de sindirim sistemi direkt olarak etkilenir.
Anksiyete: Sürekli endişeli bir ruh hali içindeki bireylerde serotonin seviyesinin daha düşük olduğu görülmektedir.
Bunların haricinde serotonin eksikliği şu durumlara da sebep olabilmektedir:
Serotonin seviyesini artırmanın doğal ve doğal olmayan birçok yolu vardır. Bu yollar arasında en çok öne çıkanları şu başlıklar altında ele alabiliriz:
Serotonin, triptofan amino asidinden sentezlenmektedir. Bu sebeple triptofan açısından zengin besinler bu hormonun seviyesini artırmaya da yardım eder. Özellikle de;
Güneş ışığından gerekli miktarda faydalanamamak bazı bireylerin ruhsal sağlığını negatif etkileyebilir. Duygu durum problemlerinin yaşanmasına sebep olabilir. Serotonin düzeyleri ile birlikte D vitamini düzeyinin de artışı için günlük en az 10-15 dakika güneş ışığı almak gerekmektedir.
Bazı diyet çeşitleri ve bitkisel takviye gıdaları mutluluk hormonunu artırmaya yardımcı olabilir. Sarı kantaron ve ginseng bu bağlamda örnek olarak verilebilir.
Düzenli egzersiz yapmak serotonin seviyesini artırmaktadır. Aerobik egzersizler psikolojik durumu düzeltmeye yardımcı olur. Ayrıca kalp sağlığını düzenler ve kronik rahatsızlıkların yönetimini basitleştirir.
Yüksek serotonin seviyesi serotonin sendromu olarak bilinen bir rahatsızlığa neden olur. Bu sendrom genellikle hormonun düzeyinde yükselmeye sebep olan bir ilacın yüksek dozda kullanılması ya da hormon düzeyini yükselten birden fazla ilacın kullanılması ile ilgilidir.
Serotonin sendromu söz konusu olduğunda, nispeten düşük şiddetle kendini gösteren belirtiler şu şekildedir:
Daha şiddetli belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Sıraladığımız bu semptomların yaşanması durumunda acilen bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekebilir.
Serotonin sendromu erken teşhis edilemez ve tedavi edilmezse ölümcül olabilmektedir. Bu yüzden mümkün olduğunca ciddiye almakta fayda vardır.
Vücutta yüksek miktarda mutluluk hormonu birikmesi durumunda bazı semptomlar görülür. Bu semptomlar hafif, orta ve yüksek şiddetli olarak sıralanmaktadır. Fazla serotonin etkileri şu şekilde sıralanabilir;
Hafif şiddetli serotonin fazlalığı belirtileri şu şekildedir:
Orta şiddetli serotonin fazlalığı belirtileri şu şekildedir:
Yüksek şiddetli serotonin fazlalığı belirtileri şu şekildedir:
Dopamin ve mutluluk hormonu olumlu psikolojik durum ve duygular ile ilişkili olduğundan dolayı ikisi de mutluluk hormonu olarak adlandırılabilir. Bu hormon genel olarak;
Dopamin ise ödül-ceza sistemi ve motivasyonla ilişkilidir. Dopamin ile serotoninin bir diğer ortak noktası daha bulunmaktadır. Her iki hormon da depresyon ve duygudurum problemleri gibi birtakım ruhsal sorunların mekanizmasında ortak göreve sahiptir.
Evet, serotoninin diğer bir ismi de mutluluk hormonudur. Pek çok kişi bu maddeyi mutluluk hormonu adıyla bilmektedir.
Serotonin sendromu, temelde ilaç ya da takviyelerle vücutta serotonin miktarının artmasıyla meydana gelen ciddi bir reaksiyondur. Diğer bir deyişle serotonin toksisitesi olarak da adlandırılmaktadır.
Düşük miktardaki serotonin hormonu bireyin halsiz, yorgun, zihinsel olarak dolu, huzursuz ve daha depresif hissetmesine neden olmaktadır.
Serotonin ilacı, hormonun vücuttaki miktarını direkt olarak artırmazlar. Genellikle hormonun seviyesini artırıcı etki sağlamaktadırlar.
Bazı gıdaları tüketmek vücuttaki mutluluk hormonu düzeyini artırmaktadır. Ayrıca yaşam tarzında yapılan değişimler de buna katkı sağlamaktadır. Özellikle et ve süt gibi gıdaları tüketmek mutluluk hormonunu doğal biçimde artırır. B6, B9 ve B12 vitaminlerini ihtiva eden besinleri tüketmek de gözle görülür bir etkiye sahiptir.
Vücutta mutluluk hormonunun miktarı yükseldiği zaman kan akışı da artmaktadır. Bu sebeple de bireyin cildi güzelleşebilir.