İçindekiler
Manik depresyon tanımına da uyan belirtilerin ortaya çıkabildiği bipolar bozukluk, tanı aşamasında mutlaka uzman desteği alınması gereken bir rahatsızlıktır. Bipolar belirtilerinin tam olarak analiz edilmesi ve psikiyatristler- psikologlar tarafından yapılacak değerlendirme sonucu tedaviye başlanması gereklidir.
En belirgin özelliği kişinin sürekli ya da belli aralıklarla ruh halinin uç noktalar arasında değişmesi olan bipolar bozukluk en yüksek noktaya ulaştığında kişinin kendini çok mutlu hissetmesine, sürekli hareket halinde olmasına neden olur. Ancak depresyon evresi geldiğinde bir anda dış dünyayla ilişkisini kesen bipolar bozukluğa sahip kişi depresyon haline bürünerek intihar eğilimi dahi gösterebilir. Ruh halleri arasındaki bu değişim de kişi için ayrıca yorucu ve yıpratıcı sonuçlar doğurur.
Bipolar bozuklukta yaşanan bu duygu durum değişiklikleri, rahatsızlığın başlangıç seviyelerinde yılda birkaç defa görülebilirken yine bu aşamada fark edilmesi daha kolaydır. Ancak ileri seviyede bipolar bozukluğa sahip bir kişinin duygu durum ataklarını kendisinin fark etmesi oldukça zordur.
Kesin nedeni bilinmemekle birlikte bipolar bozukluğun birçok farklı etkenin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıktığı belirtilir. Genetik aktarımla geçebildiği bilinen bipolar sonradan yaşanan travmalara bağlı olarak da ortaya çıkabilen bir psikolojik rahatsızlıktır. Genetik rahatsızlığın yanı sıra beyindeki kimyasal dengesizlikler ve tetikleyici çevresel faktörler de bipolar bozukluk nedenleri arasında yer alır.
Her ne kadar bipolar bozukluğun temel etkenlerinden biri genetik yatkınlık olsa da bu durum rahatsızlığın her kuşakta görüleceği anlamına gelmez. Bir soy ağacında bipolar bozukluğa rastlanması bunun tüm aile bireylerini etkileyeceği yönünde yorumlanamaz ancak tanı sürecinde önemli rol oynar.
Diğer yandan, manik-depresif ataklar çevresel faktörlere bağlı olarak da tetiklenebilir. Ancak bu da rahatsızlığın sadece psikolojik etkenlere bağlanabileceği anlamına gelmez.
Bipolar bozukluk aşırı uçlarda yaşanan ruh hallerini tetiklediği için kişinin tüm hayatını etkileyebilecek belirtiler gösterebilir. Manik ve depresif dönemde değişen bu belirtiler kişinin iş yaşamından özel ilişkilerine kadar tüm süreçler üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
Bipolar bozukluk semptomları kişinin ruh halinde ve davranışlarında tahmin edilemeyen değişimlere neden olabildiği için yaşamında ciddi zorluklar yaşamasına yol açabilir.
Bipolar bozukluk tanısının mutlaka bir uzman tarafından konması ve uygun tedavi yönteminin tanının hemen akabinde başlaması oldukça önemlidir. Manik ya da depresif dönem belirtilerini gösteren kişiden öncelikle bir aile öyküsü alınır. Sonrasında süreç gözlemlenerek klinik izlenim yoluyla bipolar tanısı konulabilir.
Bu noktada net bir tanı konulması için mutlaka hem manik hem de depresif atakların gözlenmesi gerekir. Çünkü özellikle ilk atağın depresif olduğu durumlarda tanı koymak zorlaşabilir. Kişinin alkol bağımlılığı, sağlıksız yaşam biçimi gibi durumlarının da neden olabileceği depresif ruh halinin bipolar bozukluk ile karıştırılması olası olduğundan, uzun süreli gözlem yapılması önemlidir.
Diğer yandan bipolar bozukluğun diğer psikolojik rahatsızlıklarla da karıştırılma ihtimali vardır. Borderline kişilik bozukluğu, depresyon gibi rahatsızlıklarla karıştırılmaması için psikiyatr tarafından her iki atak döneminin de gözlemlenmesi ve aile geçmişinin mutlaka alınması gerekir.
Ayrıca, bu ruh hali değişimlerine neden olabilecek fiziksel sorunların olmadığından da emin olmak gerekir. Bu sebeple uzman tarafından hastadan belirli testler istenebilir.
Kaç çeşit bipolar vardır?
Bipolar bozukluğun en sık görülen 3 farklı çeşidi vardır;
Bipolar I bozukluk: Mani ya da karma dönemin mutlaka görüldüğü depresyon döneminin de görülme ihtimalinin olduğu alt tiptir. Bipolar I bozukluk tanısı koymak için mani ya da karma dönemden birinin olması şarttır. Genellikle diğer alt tiplerden daha şiddetli geçer ve yatarak tedavi gerektirebilir.
Bipolar II bozukluk: Depresyon döneminin mutlaka görüldüğü alt tiptir. İlk tipe göre daha hafif geçse de mutlaka tedavi gerektirir.
Siklotimi: 2 yıl boyunca sürekli olarak depresyon ve hipomanilerin arka arkaya yaşandığı, en fazla 2 ay stabil ruh halinin görüldüğü alt tiptir. Sürekli devam eden bir durum olduğundan diğer rahatsızlıklarla karıştırılabilir.
Bipolar bozukluğun tedavisi için bir uzmandan yardım almak ve bu uzmanın hasta ile düzgün bir iş birliği süreci yönetebilmesi çok önemlidir. Aynı şekilde tüm tedavi süreci boyunca bipolar bozukluğa sahip kişinin çevresindekilerin de sürece dahil olması gerekebilir.
Tüm yaşamı olumsuz etkileyen belirtilerin görüldüğü bu rahatsızlık esnasında kişi kendinde ortaya çıkan değişimleri veya atakları fark edemeyebilir. Bu noktada çevresindeki kişilerin süreci gözlemleyerek süreci yürüten psikiyatr ve psikolog ile iş birliği yapması gerekir.
İlaç tedavisi gerektiren bir rahatsızlık olan bipoların atak dönemlerine uygun ilaç tedavisi tavsiye edilir. Eğer kişi depresif dönemdeyse genellikle antidepresanlarla duygu değişimlerini düzenleyici ilaç tedavisi yapılır. Manik atak döneminde ise uzmanın görüşüne göre antipsikotikler tercih edilebilir.
Hastalığın tedavi sürecinde en çok karşılaşılan sorunlardan birisi, bipolar bozukluğa sahip kişinin kendini iyi hissettiği noktada ilaç kullanımını bırakma eğilimi göstermesidir. Ancak bu süreci başa döndürebileceği gibi daha ağır ataklara da yol açabilir. Bu sebeple tedavi süreci tamamlanana kadar ilaç kullanımına devam etmek ve ancak destek alınan uzmanın belirttiği zaman ve şekilde ilaç kullanımını bırakmak gerekir.
Bipolar bozukluk yoğun atakların yanı sıra uygun tedavi alındığında kişinin normal hayatını sürdürebildiği bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu sebeple de yapılan tedavilerin asıl amacı atakların oluşmasını engellemek ve duygu durum değişimlerini stabilize etmektir.
İlaç tedavisinin yanı sıra bir psikologdan alınacak destek ile birlikte bipolar bozukluğun hayatı olumsuz etkilemesine izin vermemek mümkündür.
Bipolar bozukluk tedavisi için psikiyatri bölümüne gidilmesi gerekir. Ancak fiziksel etkenleri araştırabilmek adına psikiyatr tavsiyesi ile farklı departmanlara yönlendirme yapılabilir.
Bipolar bozukluk, her yaşta ortaya çıkma ihtimali olan bir rahatsızlıktır. Ancak genellikle genç erişkin olarak adlandırılan 15-35 yaş arasında görülür
Bir psikiyatr yönlendirmesiyle atak dönemine göre antidepresan ya da antipsikotikler kullanılabilir.