İçindekiler
Korku, kendi bütünselliği içerisinde her alana yayılım gösterebilen bir duygudur. İnsanlar korku duygusunun kimi zaman farkında olabilmektedir. Bazı zamanlarda ise bu duygu, bilinçaltımıza yerleşmiş olup bizim fark edemediğimiz duygular olarak da değerlendirilebilir.
Korku; bir tehlike veya tehlike düşüncesi ile karşı karşıya kalındığında duyulan endişe, kaygı ve strestir. Bu duygunun kontrol edilmemesi halinde yalnızca psikolojik olarak değil, fiziksel olarak da kişiler olumsuz bir şekilde etkilenebilmektedir.
Korku duygusunu tek bir cümle ile tanımlamak aslında son derece zordur. Korku, irade ve mantıkla kontrol altına alınması güç bir duygudur. İnsanın içini daraltan bir duygu olduğu için beraberinde farklı duyguların yaşanmasına da neden olabilmektedir.
Tıbbi açıdan bu duruma bakıldığında ise pek çok vakada korku; soluk beniz, terleme, titreme ya da çarpıntı ile birlikte gözlemlenebilir. Korku bozuklukları da korkunun şiddetli bir hal olması ile meydana gelir. Korku alt yapılı rahatsızlıklar ile karşı karşıya kalındığında bir uzmana danışmak ve tedavi almak gerekebilir.
Korkunun oluşma nedenlerine yönelik çok farklı kuramlar vardır. Bilişsel davranışçı kuramı açısından bakıldığında korkular, öğrenilmiş bir süreç olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda korkunun var olma nedeni, olayın kendisiyle bağdaştırılmıyor. Olaya kişinin kattığı yorumlar neticesinde korku duygusunun ortaya çıktığı düşünülüyor.
Olumsuz bir olay karşısında pek çok insan durumun pozitif yanlarını düşünememektedir. Gidişatın daha kötü olacağı ve rahat davranmanın güç olacağı düşünülmektedir. Hal böyle olunca kişilerin endişe duyması, tedirgin olması ve stresli hissetmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu durum neticesinde de korku duygusu şiddetli bir hal alabilmektedir.
Bazı korku oluşumları, tecrübe edilen olumsuz deneyimlerden kaynaklanabilir. Bazı korkular ise kontrolü kaybetme kaygısı gibi düşünceler neticesinde oluşum gösterebilmektedir.
Korku oluşumunda bazı yaygın tetikleyici unsurlar şunlardır:
Korku bozuklukları, tıbbi açıdan üç farklı gruba ayrılır:
Tüm bu korku durumlarında normal hal ile hastalık hali arasında net bir şekilde sınırlandırma yapmak mümkün olmamaktadır. Önce korkunun şiddet durumu belirlenmelidir.
Korku duygusu, çok geniş bir yayılım alanına sahiptir. Korkunun şiddetine göre de farklı korku türleri gözlemlenebilir. Korku türleri şu şekilde listelenebilir:
İnsanlar, korku duygusunu farklı şekillerde deneyimleyebilmektedir. Yaygın bir şekilde görülen korku belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklarla korku belirtilerinin bağlantılı olabileceğini söylemek de mümkündür.
Korku duygusunun tam anlamıyla bir fobi haline gelebilmesi için korku şiddetinin fazlasıyla yüksek bir boyuta ulaşması gerekir. Ayrıca korku yaratan durum veya nesneyle mantıksal bir ilişkinin kurulamadığı durumlarda da fobinin meydana gelebileceğini söylemek mümkündür. Korkunun durum ya da nesneyle orantısız olması hali büyük bir etkendir.
Bahsetmiş olduğumuz durumlar, korkunun fobiye dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Korku, zamanla rayından çıkarak kaygıya dönüşmektedir. Kişinin hissettiği yoğun kaygı durumu da fobiyi beraberinde getirmektedir.
Fobiye dönüşen korkunun tedavisinde çoğu zaman bilişsel davranışsal tedavi ile karşı karşıya getirme tedavisi birleştirilmektedir. Çoğu fobi, tedavi olunmadan geçmemektedir. Fobi tedavileri psikoterapi ya da ilaç kullanımı ile yapılabilmektedir. Korku duygusunu kontrol edemediğinizi düşünüyorsanız bu noktada fobiye dönüşmesini beklemeden tedavi için bir uzmanla iletişime geçmeniz son derece doğru bir karar olacaktır.
Dünya genelinde herkesin yaşadığı yedi evrensel duygudan biri olan korku, son derece güçlüdür. Korku; fiziksel, duygusal ya da psikolojik, gerçek veya hayali zarar tehdidi ile ortaya çıkabilen bir duygudur.
Korku duygusu genel olarak “olumsuz” bir duygu olarak değerlendirilir. Potansiyel tehlike ile başa çıkabilmek adına bizi harekete geçiren korku, aslında bizim tehlikelere karşı bir mekanizma oluşturmamıza yardımcı olmaktadır. Bu duygu, hem gerçek tehditlerden hem de hayali tehditlerden kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, fobiler gibi bazı zihinsel sağlık problemlerinin bir belirtisi olarak da nitelendirilebilir.
Endişe, kaygı ve korku duyguları sinir uçlarından adrenalin ve kortizol adlı stres hormonları salgılanmasına neden olmaktadır. Bu durumun sonucunda da korku, kaçınılmaz bir şekilde stres yapabilmektedir.
Bir anda ortaya çıkan ve giderek yoğun bir hal alan endişe ve korku duygusu, kalbin beslenmesini ve elektriksel sistemini olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir.
Dünya genelinde insanın hayatını olumsuz yönde etkileyen ve psikolojik rahatsızlıklara neden olan yersiz korkuların 6.456 çeşidi olduğu görülmüştür. Yükseklik korkusu, kandan korkma, kesici alet görmekten korkma, randevulara geç kalmaktan korkma gibi son derece garip korku çeşitlerinin olduğu bilinmektedir.