İçindekiler
Kleptomani, dürtü kontrol bozukluğu listesine giren ve çalma hastalığı olarak bilinen psikolojik bir hastalıktır. Aynı zamanda hırsızlık hastalığı olarak da anılan bu hastalık; parasal değeri olmadığı veya kişisel kullanım için ihtiyaç duyulmadığı halde, nesnelere ilişkin çalma dürtüsüne karşı koyamama ile tanımlanan bir dürtü kontrol rahatsızlığıdır.
Genelde ergenlik çağında başlar ve geç erişkinliğe dek sürer. Hatta bazı kişilerde ömür boyu sürebilir. Nadir olarak rastlanan ve sosyal damgalamaya sebep olan bir hastalıktır. Bu sebeple de halk arasında sıklığı kesin biçimde saptanamamaktadır. Yapılan çalışmalar, hırsızların %3,8 ila %10’unun bu hastalığa sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Kleptomani hastalığı, pek çok bireyde aynı belirtiler ile kendini belli eder. Hastalığın belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz;
Genellikle çalınan eşyaların kleptomani hastası birey için bir önemi yoktur. Aslında kişi bunları satın alabilecek imkanlara sahiptir. Çalınan eşyalar genellikle bir kenarda durmak üzere saklanır. Hatta bazı hastalar, çaldıkları eşyaları bağışlar ya da çevresine ve arkadaşlarına hediye olarak verir. Bazıları ise gizli biçimde eşyayı kendi yerine geri götürüp bırakır.
Çalma dürtüsü zaman zaman gelip gidebilir ya da zamanla daha az ya da daha şiddetli biçimde hissedilebilir. Kendinizde ya da çevrenizde bu belirti ve özelliklere rastlıyorsanız psikolojik yardım almalısınız. Çoğu kişi ceza alacağını düşünür ve yardım almaya korkar. Ancak uzman hekim, tedavi süresince hasta gizliliği ilkesine bağlı hareket eder. Bu yüzden asla çekinmenize gerek yoktur. Tedavi için vakit kaybetmeden ilk adımı atmanız sizin faydanıza olacaktır.
Kleptomaninin nedenleri net olarak bilinmemektedir. Ancak pek çok farklı etkenin bu rahatsızlığın meydana gelmesinde etkili olduğu düşünülmektedir. Kleptomaniye sebep olduğu düşünülen etkenlerden biri beyinde yer alan nörotransmitterdir. Bunlardan biri olan serotonin düzeyinin dengesizliği bu hastalığa yol açabilmektedir.
Serotonin, insanların psikolojik durumunun dengelenmesine, mutlu ve enerjik hissedilmesini sağlayan bir nörotransmitterdir. Bu hormonun eksik olması durumunda, bireylerin daha karamsar, daha mutsuz olduğu gözlenir. Kleptomani ve benzeri dürtü kontrol bozukluğu olan kişilerde serotonin düzeyinin normalden daha düşük olduğu tespit edilmektedir.
Ayrıca hırsızlık hastalığı, beyinde opioid sisteminin sorunlu olmasından dolayı da meydana gelmektedir. Opioid sistemi, sahip olduğumuz dürtüleri düzenleyip kontrol etmektedir. Bu sistemdeki bozulmalar, kişinin dürtülere olan direncine zarar vermektedir. Böylece kleptomani gibi rahatsızlıkların meydana gelmesine neden olmaktadır.
Kleptomani sebeplerinden biri de hırsızlık anında yaşanan heyecan neticesinde salınımı gerçekleşen dopamin sentezidir. Dopamin, kişide tatmin ve haz duygusunu sağlayan bir nörotransmitterdir. Dopamin sentezi, bireylerin çalma işlemi esnasında tatmin olmasına neden olmaktadır. Böylece dopamin kişide bağımlılık yapmaktadır. Neticesinde ise hastaların çalma eylemini sürekli olarak yapmak istemesine yol açmaktadır.
Hastalığın ortaya çıkış sebeplerini genel olarak 3 temel çerçevede ele almak mümkündür:
Kleptoman bireyler, genellikle gençlik yılları ya da genç erişkinlik çağında bu hastalıkla tanışmaktadır. Bununla birlikte hastalık, bazen yetişkinlikte ya da daha sonraki dönemlerde de başlayabilir. Tanısı konulmuş olan hastaların ortalama olarak üçte ikisi kadındır. Yani kadınlarda daha çok görüldüğünü söylemek mümkündür. Diğer risk faktörleri ise şu şekildedir:
1. Aile Geçmişi: Kleptomani ve OKB gibi rahatsızlıkları ya da alkol ve benzeri başka bir madde bağımlılığı olan bir anne baba ya da kardeş gibi birinci dereceden bir yakına sahip olmak, bu rahatsızlığa yakalanma ihtimalini artırabilir.
2. Başka Bir Psikolojik Rahatsızlığın Varlığı: Hasta bireylerde genellikle;
Hastalar, olası kleptomani belirtileri için tedavi görmeye karar verince hem fiziksel hem de psikolojik bir değerlendirmeye alınır. Fiziksel değerlendirme, belirtileri tetikleyen ve altta yatan herhangi bir tıbbi sebep olup olmadığını belirlemek açısından gereklidir. Kleptoman kişilerdeki bulgulara dayanarak da hastalık teşhis edilebilir. Hastalığın tanısı, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan Ruhsal Bozuklukların Teşhisi ve İstatistik El Kitabında bulunan DSM-5 kriterleri aracılığı ile konulur.
Bir çeşit dürtü kontrol hastalığı olduğu için tanısını kesin olarak belirlemek amacıyla doktor aşağıdaki yöntemlere başvurabilir:
Kleptomani tedavisi konusunda yeteri miktarda çalışma yapılmamıştır. Kleptomanide tedaviyi güçleştiren dirençler bulunmaktadır. Hastalığın tespit edildiği dönemin geç olması ve aradan uzun süre geçmesi gibi durumlar tedaviyi zorlaştırmaktadır. Hasta birey kleptomanik yakınmaları saklamaya devam ediyorsa, tedavide mesafe kat edilememekte ve tedavi başarısı oranı azalmaktadır.
Kleptomaniye genel olarak, duygu durum bozuklukları vb. başka komorbid vakalar da eşlik edebilmektedir. Bu gibi durumlarda hastalar genellikle kleptomani için değil, diğer komorbid hastalıkları nedeni ile tedaviye başlamayı isterler.
Çalma davranışını komplike hale getiren diğer problemlerden biri, hastalık ile gelen depresyon, anksiyete ve kimlik karmaşası gibi farklı problemlerin varlığıdır. Kleptomani ile OKB’nin patolojik kumar bağımlılığının, saç yolma hastalığının fenomenolojik benzerlikleri bulunmaktadır. Bu sebeple de bu hastalıkların tedavilerinde benzer ilaçların ve yöntemlerin kullanılabileceğini göstermektedir.
Kleptomani hastalığının tedavisinde;
Ayrıca bilișsel davranıșçı tedavi yöntemlerinin de etkili olduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır. Bu yöntem, aynı zamanda ilaç tedavisi ile beraber uygulanabilmektedir. Bu durumda sadece ilaç tedavisi yapılan vakalara kıyasla daha fazla başarı elde edilmektedir.
Temel hedef hastanın bilinçaltına erişerek, davranışın arkasında gizli motivasyonu belirlemektir. Böylece görüşmeler boyunca hastaya davranışını değiştirmesi hususunda yardımcı olunabilir.
Psikanaliz yöntemi ise uzun bir tedavi sürecine sahiptir. Ayrıca kleptomani ile ilişkili tedavi sonuçları tartışma konusudur. Buna ek olarak psikodinamik terapilerde uzun süreli takip bilgileri yetersiz kalmaktadır. Bununla birlikte yöntemin etkinliği herhangi bir kontrollü çalışma olmamasından dolayı bilinmemektedir.
Bilişsel davranıșçı terapi;
Bu tedaviler özellikle ilaç desteği ile uygulandığında, dürtü kontrol hastalıkları tedavisinde başarılı olmaktadır. Bu tedavideki asıl amaç;
Kleptomaninin tedavisi tipik biçimde psikoterapi ve ilaç tedavisinden bir ya da ikisini içermektedir. Bu yöntem standart bir kleptomani tedavisi değildir. Bu bağlamda yapılan araştırmalar hala sürmektedir. Kleptomani hastası bir birey için hangi tedavi yönteminin en optimal olduğunu bulmak için birkaç farklı yol denemek gerekebilmektedir.
Kleptomani tedavisi için FDA (Food and Drug Administration) onaylı bir ilaç bulunmamakla birlikte, bazı ilaç türleri kleptomani tedavisinde kullanılmaktadır;
Naltrekson: Çalmaya yönelik dürtü ve zevkleri azaltabilen, bir opioid sistem engelleyicisidir ve özünde bir bağımlılık karşıtı ilaçtır.
Antidepresan: Ekseriyetle “Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörü (SSRI) çeşitleri tercih edilmektedir.
Çalma hastalığı hem psikoterapi hem de ilaç tedavisi ile tedavi edilebilmektedir.
Hırsızlığın çalma hastalığı sebebiyle yapıldığına karar verebilmek adına uzman hekim heyeti tarafınca hazırlanan Kleptomani Raporu alınması gerekmektedir. Rapor Ruh ve Sinir Rahatsızlıkları Hastaneleri ile Adli Tıp Kuruluşlarının uzman bilirkişi heyetleri tarafınca verilebilmektedir.
2 ile 8 yaş arası çağında çocuklar, henüz mülkiyet kavramını kavrayamazlar. Bu sebeple de başkasının eşyası için izin alması gerektiğinin farkında olmadığını belirtmek gereklidir. Bu yaş aralığında gerçekleşen izinsiz alma eylemleri kleptomani kaynaklı olmayabilir.
Çalma hastalığı tam manasıyla bir akıl hastalığı değildir. Bireyin, gerçekleştirdiği eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme kabiliyeti azalmıştır. Mahkemeler, suçlu hakkında TCK 32/2 madde gereğince, verilen cezada indirim yapabilir, ya da akıl hastalarına özel güvenlik tedbirleri de uygulayabilmektedir.
Çalma rahatsızlığı, psikoterapi ve benzeri tedavi yöntemleri ve ilaç tedavisi ile iyileştirilebilen bir psikolojik hastalıktır.